HIV (AIDS)

HIV (AIDS)

Halk arasında AIDS olarak bilinen Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu başta Afrika ülkeleri olmak üzere bütün dünyada hızlı bir şekilde yükseliyor. Bu hastalık ilk çıktığı zamanlarda yalnızca marjinal insanlarda ortaya çıkan bir hastalık olarak biliniyordu. Fakat HIV, dikkat edilmediği takdirde herkese kolayca bulaşabilen çok ciddi bir hastalıktır. HIV pozitif olan, yani AIDS virüsü taşıyan insanların eski inanışlarına göre çok kısa bir zaman içerisinde hayatlarını kaybedeceklerini düşünüyorlardı.  Ancak günümüzün gelişen teknolojisi ve tedavi seçenekleri ile AIDS kronik bir hastalık olarak tanımlanmaktadır.

HIV (Human Immunodeficiency Virus), kan ve korunmasız cinsel ilişki münasebetiyle bulaşabilen ve pek çok farklı doku içerisine kolayca yerleşebilen bir virüstür. Bu virüs doğrudan bağışıklık sistemini hedef alır.  

HIV aslında beyaz kan hücrelerini, CD4+ T lenfositlerini (kısaca CD4 hücresi) yok ederek bağışıklık sistemini baskılar ve vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakır. Sonuç olarak verem, ishal, menenjit ve zatürre gibi normal şartlarda tedavi edilebilen hastalıklar vücutta ciddi hasarlara yol açmakta ve bazı durumlarda kanserler ortaya çıkmaktadır.

Günümüzde HIV için piyasaya sürülen ilaçlar, virüsün insan vücudunda çoğalmasını önlemeye yetiyor. Bunun yanı sıra bu ilaçlar aynı zamanda bağışıklık sistemine de etki ederek HIV virüsü pozitif olan kişilerin çok daha kaliteli bir hayat sürmesine yardımcı oluyor. Bunun için tedaviye erken başlamak ve doktor kontrolünde düzenli olarak devam etmek önemlidir.

AIDS Nedir?

AIDS, Acquired Immune Deficiency Syndrome'un kısaltması olarak bilinir. HIV virüsünün sebep olduğu AIDS, bağışıklık sisteminin tüm virüslere ve enfeksiyonlara karşı vücudu savunmasız hale getirdiği herkes tarafından biliniyor. Yaygın inanışın aksine, her HIV pozitif kişide AIDS geliştirmez.

HIV virüsüne karşı ortaya çıkarılan antiretroviral ilaçlar ise bağışıklık sistemini korur ve herhangi bir virüsün yaşamı tehdit etmesine de engel olur.  HIV bulaştıktan sonra kişinin yaşam koşullarına ve vücudunun direncine bağlı olarak ilaç tedavisine ek olarak AIDS ortaya çıkmayabilir ve 5-15 yıl ve üzeri bir süre daha ortaya çıkma ihtimali vardır.

Dünyada ve Türkiye'de HIV yaygınlığı, günümüzde tüm dünyada yaygın olan bulaşıcı bir enfeksiyondur. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, dünya çapında 37 milyon insan HIV ile enfekte. HIV pozitif kişilerin yüzde 60'ı antiretroviral tedavi alıyor.

HIV Belirtileri Nelerdir?

Bazı insanlar enfeksiyonun başlamasından 2-4 hafta sonra grip benzeri semptomlar geliştirir. Bu döneme akut HIV enfeksiyonu denir. Bu semptomlar birkaç gün veya hafta sürer. Bu dönemdeki belirtiler;

• Ateş
• Üşüme
• Titreme
• Döküntü
• Gece terlemesi
• Kas gerginliği
• Boğaz ağrısı
• Zayıflık
• Lenf düğümlerinde şişme
• Ağızda çıkan yaralar

Bununla birlikte, bazı kişiler HIV enfeksiyonunun akut döneminde herhangi bir belirti hissetmeyebilir. Bu semptomların varlığı mutlaka bir HIV olduğu anlamına gelmez. Ortaya çıkan tüm belirtiler, farklı hastalıklarında belirtisi olabilir. HIV virüsünü kaptığınıza dair içinizde en ufak bir tereddütünüz varsa mutlaka ELISA testi yaptırmalısınız. Çünkü HIV enfeksiyonunu teşhis etmenin tek yolu gerekli testleri yaptırmaktır.

HIV Nasıl Bulaşır?

HIV kişiden kişiye bulaşır. Virüs, HIV pozitif bireylerin kanında, menisinde, vajinal salgılarında ve anne sütünde bulunur. Bu hastalık cinsiyet ayırt etmez. Yani hem kadınlar hem de erkekler HIV virüsüne yakalanabilir.

HIV'in bulaşma yolları şunlardır:

Cinsel temas

Dünyadaki HIV enfeksiyonlarının yüzde 80-85'i korunmasız cinsel ilişki yoluyla bulaşıyor. Kan, meni ya da vajinal sıvının penis, vajina ya da anal yollarla teması, hastalığı kapmanız için yeterli olacaktır. HIV erkekten kadına bulaşabileceği gibi aynı zamanda kadından erkeğe de bulaşabilir.

Kan Yoluyla

HIV kanda daha yoğundur. Virüs, HIV pozitif kişilerin kan ve kan ürünleri yoluyla bulaşabilir.

Anneden Bebeğe Bulaşma

Hamilelik sırasında HIV taşıyıcısı olan bir anne, virüsü bebeğine hamilelik, doğum ve doğum sonrası dönemde bulaştırabilir. Emzirme döneminde bu virüs anneden bebeğe yaklaşık %20-30 oranında bulaşabilmektedir.

HIV Terkibi Nedir, İçeriğinde Neler Var?

Bilindiği üzere her HIV vakası AIDS değildir. Gerekli tedavilerin uygulanmasıyla birlikte AIDS aşamasına 15-20 yıl sonra da geçilebiliyor. Bu yüzden HIV pozitif olan kişiler mutlak surette tedavi sürecine başlamalıdır. HIV hastalığı için uygulanabilecek tedavi yöntemlerinden biri de HIV terkibi tedavisidir. Bu tedavi yöntemini uygulayarak AIDS’e yakalanma sürecini olabildiğince uzatabilirsiniz. HIV terkibi için aşağıda yer alan ürünleri satın almanız gerekmektedir.

• 1 adet sultan şurubu
• 1 adet Adem ata şurubu
• 1 adet sedir katranı
• 1 adet aloevera karışımlı Hindistan cevizi yağı

HIV (AIDS) Hastalığına Yönelik Bitkisel Ürünlerin Kullanımı

• Günde 3 defa tok karnına yarım kahve fincanı kadar sultan şurubu içelim.
• Günde 3 defa tok karnına yarım kahve fincanı kadar Adem ata şurubu içelim.
• Günde 1 defa aç karnına bir damla sedir katranı içelim.
• Her gün tok karnına bir çay kaşığı kadar aloevera karışımlı Hindistan cevizi yağı içelim.

Tüm bu adımları düzenli bir şekilde uygulayarak HIV’ın ortaya çıkardığı tüm olumsuz ve yıpratıcı durumlardan kurtulabilirsiniz. HIV tedavisi için bu terkibi uygulayın ve gerekli kontrollerin sağlanması için düzenli olarak doktorunuzla görüşün.